Wednesday, June 27, 2012

Çevre için vaat çok, denetleyen yok!

 
ANF
HABER MERKEZİ - 'Yeşil ekonomi' sloganıyla Rio de Janeiro'da yapılan ve 188 ülkenin temsilcisinin katıldığı BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı, 53 sayfalık ortak bildiriyle sona erdi. "İstediğimiz Gelecek" başlıklı bildiri ise uzmanlara göre ekolojik dengenin korunması için gerim adım niteliğinde ve alınan kararların da bağlayıcı etkisi yok.

20 yıl sonra büyüyen dünyayı çevre felaketlerinden kurtarmak amacıyla Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde yeniden düzenlenen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı'nın sürdüğü günlerde, zirveden uzakta değil, yanı başında dünyanın en büyük çevre kıyımı da sürüyordu.

Sadece Brezilya ve Amerikan kıtasının değil, dünyanın "akciğerleri" olarak nitelendirilen Amazon'da her yıl 2 milyon hektar yağmur ormanı biçiliyor. Devlet kestiği ormanı ise tarım arazisine dönüştürerek dev şirketlere devrediyor. Bu yüzden olacak ki konferans kadar Amazonlu yerlilerin Xingu Nehri'nin kenarındaki gösterileri de gündeme damgasını vurdu.

Ancak beklentinin yüksek olduğu üç günlük konferans, Amazonlu yerlilere çözüm bulmaktan uzak kaldı. Konferansı yöneten BM yöneticisi Sha Zukang, sonuçların hiç kimseyi tatmin edecek düzeyde olmadığını söylerken, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, konferanstan sonra açıklanan bildirinin birçok açıdan olumlu bir belge olduğunu savundu. Fakat uzmanlara göre ise kararların gerçekleşme şansı yok ve "doğmadan ölen çözümler".

PRATİK KARARLAR YOK, BEKLENTİ ÇOK

"İstediğimiz Gelecek" başlıklı 53 sayfalık ortak bildiride pratik adımlardan çok beklentilere yer verildiği eleştirisi yapılırken, özellikle mısır ve soya gibi tarım ürünlerinden elde edilen "Yenilebilinir enerjiden" övgüyle söz edilmesi önemli bir hata değerlendirildi. Greenpeace Direktörü Kumi Naidoo ise daha önce önemli belirtilen hususların bu kez bildiriden çıkartıldığını söyleyerek şu eleştirilerde bulundu:

"Aslında biz dünya insanlarının değil, hükümet temsilcilerinin istediği bir gelecekten söz edildi. Bize düşen ise bundan sonra daha güçlü ve daha kreatif eylem ile protesto gösterileri yaparak hükümetlerin bu geleceğe ulaşmasını engellemektir. Geleceğimizi ancak böyle kurtaracağımızı düşünüyorum."

Greenpeace'nin bir başka yöneticisi Martin Kaiser ise dünya liderlerinin ekonomik kriz kadar ekolojiye önem vermediği eleştirisi yaparken, zirveyi "Korkunç bir şekilde gerçeklerden uzak kalındığını gördük" sözleriyle nitelendirdi. Açlık, küresel ısınma ve çölleşme gibi dünyanın beşli başlı sorunlarına karşı alınan kararların ise bağlayıcı bir yönünün olmaması eleştiriliyor.

BM'NİN DENETLEME GÜCÜ YOK

Gözlemcilere ise BM'nin şimdiki sistemi başta küresel ısınma olmak üzere dünyayı büyük felaketlerden korumak için elverişli değil. Fransız düşünce kuruluşu IDDRI'den Laurence Tubiana, bunun için öncelikli olarak BM sisteminin dünya üzerinde bağlayıcı kararlar almaya yetkili olacak şekilde değiştirilmesini öneriyor.

Columbia Üniversitesi görevlisi Jeffrey Sachs ise dünyanın siyasetçi ve diplomatlara teslim edilmemesi gerektiğini belirterek, yeni bir dünya örgütlenmesinin şart olduğunu söyledi. Tüm eleştiriler karşısında ABD'yi konferansta temsil eden Hillary Clinton bildirinin sürdürülebilinir ilerlemeler için büyük bir adım olduğunu savundu. Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff ise bildiri için "doğru yolda başlama noktası" ifadesini kullandı.